375 bin müteahhit belge alamadı

20 October 2020

İnşaat sektöründe müteahhitler için uygulanan sınıflandırma çalışması tartışılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2019 Haziran döneminde başlatılan uygulamada 9 sınıf belirlenmişti. Sonrasında Ekim 2020 döneminde sınıf sayısı 15 çıkarıldı.

Dünya'da yer alan habere göre, 425 bin civarında müteahhidin bulunduğu Türkiye'de söz konusu belgeyi alan sayısı 50 bin civarında. 375 bin müteahhidin belgeyi alamadığı ve işsiz kalabileceği konuşuluyor.

"BU ŞEKİLDE KABUL EDEMEYİZ"

Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, sınıflandırma uygulamasını sektörde var olan çürüklerin elenmesi ve önüne gelenin bu işi yapmaması adına uzun süredir beklediklerini dile getirdi.

Yeni yönetmeliğin sektörde kalite standardını artırmayan bir kısım farklı yükümlülüklerle sektörü engellediği düşüncesini paylaşan Tellioğlu, "Örneğin yeni uygulamada A şahsının arazisini yaparsanız onu iş deneyim belgesi olarak kabul ediyor, ancak kendi arsanızda yaptığınız işi kabul etmiyor diye bir ibare konuldu. Bunun hiçbir mantığı yok. Burada bakılması gereken konu bir müteahhidin güvenilir ve güçlü olmasını teknik olarak tamamladığı iş miktarı, mali gücü ve kapasitesi olmalı. Başkasının yerini tamamlama ise aslında daha zayıf bir yapıda olduğunu da gösteriyor" şeklinde konuştu.

Bu uygulamanın İstanbul'da çalışan belli ölçekli firmalarla, belediye ve TOKİ ile çalışan müteahhitlerin yaşamasına fırsat sağladığını belirten Tellioğlu, "Bu şekilde düzenlemeyi kabul edemeyiz. Çünkü kabul ettiğimizde çok sayıda kişi işsiz kalacak ve büyük müteahhitler gelip mahalle arasındaki 20-30 konutu yapmayacağı için mahalle arasında yapılan kentsel dönüşüm duracak" ifadelerini kullandı.

"BU ANLAŞILABİLİR BİR ŞEY DEĞİL"

Anadolu Yapı Müteahhitleri Federasyonu Başkanı Ali Aydın ise "Sadece 9 bine yakın müteahhidin bulunduğu Kayseri'de bu süre içinde 300 müteahhit belge aldı. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Şimdi bu sayıyı artırmak için sınıflandırma sayısını artırarak 9'dan 15'e çıkardılar. Ancak bunun da yeterli olmadığını düşünüyorum. Buradaki amaç bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Gerçekten işini doğru ve ahlaklı yapan ve ekmeğini bundan kazananların yapmasına olanak sağlanmalı" ifadelerini kullandı.