5 milyon TL üstü konutlara iki değerleme raporu hazırlanacak
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan, "Bankaların Değerleme Hizmeti Almaları ve Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri" hakkındaki yönetmelik değişikliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yapılan değişiklik sonrasında bankalara gayrimenkul değerleme şirketlerine 5 milyon lira üzerindeki konutlar için değerleme raporlarını iki kere yaptırma zorunluluğu geldi.
ARİTMETİK ORTALAMA ALINACAK
Hürriyet'tin haberine göre, değeri 5 milyon TL ve üzeri olan gayrimenkuller için 30 gün içinde farklı değerleme kuruluşlarına iki adet değerleme raporu yaptırılacak. İki raporda değer farkının yüzde 10'dan az olması durumunda bu iki rapordaki değerlerin aritmetik ortalaması esas alınacak. Fark yüzde 10'dan fazlaysa ilk iki değerleme kuruluşu dışındaki üçüncü bir değerleme kuruluşuna değerleme yaptırılarak birbirine en yakın olan iki değerin aritmetik ortalaması alınacak.
"KREDİ YÜKÜNÜ ETKİLİYOR"
Yapılan değişikliği değerlendiren Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB) Başkanı Encan Aydoğdu, bankaların kredi talebinde bulunulan gayrimenkul için değerleme uzmanları görevlendirerek değerleme raporu hazırladıklarını anımsatarak, "Vatandaş konut kredisi çekmek istediğinde bankalar bize yönlendiriyor. Ana müşterimiz bankalar. Değerleme şirketleri üzerinden alınan raporlara göre kredi büyüklüğü belirleniyor. Bağımsızlığımızı ve tarafsızlığımızı artıracak düzenlemeler talep etmiştik. Bu düzenleme reel değerleri kuvvetlendirecek, tazminat baskısı altında kalmayacağız" ifadelerini kullandı.
5 milyon TL ve üzeri gayrimenkuller için iki rapor verilmesini de kendilerinin talep ettiğini açıklayan Aydoğdu, "5 milyon TL üzerinde çekilecek kredilerde yüzde 10'luk bir sapma ciddi bir rakama denk geliyor. 500 bin liralık kredideki sapma ile 10 milyon liradaki sapma arasında ciddi bir fark var. Biz 450-500 veri üzerinden değerleme yapıyoruz. Sektörde genelde sapma oranı yüzde 10-15 civarında ama büyük kredilerde sapma payı miktarı arttığı için kredi yükünü etkiliyor. Tezatlık oluşmasın, kredi kullanacak vatandaşta soru işareti kalmasın istedik" şeklinde konuştu.