Bayraklı'daki dönüşümde vatandaşlar hak kaybı yaşamayacak

02 April 2021

30 Ekim 2020 günü Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremden en fazla etkilenen ilçe olan Bayraklı'da depremden sonra kentsel dönüşüm çalışmaları başlatılmıştı.

İlçede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrolünde belediyeler tarafından dönüşüm projeleri yürütülüyor. Bayraklı Belediyesi ise Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) üyeleriyle bir toplantı düzenleyerek kentsel dönüşümü ele aldı.

Toplantıda bir konuşma yapan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, kentsel dönüşümünde en doğru modeli uygulamak için yoğun mesai harcadıklarını belirterek, "Vatandaşların haklarını korumak bizim asli görevimiz. Tüm planlamalarımızı yaparken önceliğimiz her zaman vatandaş. Önce yoksul insanların; evine ekmek götüremeyen, çocuğunu okutamayan ailelerin sorunlarını düşüneceğiz. Vatandaşın ne talep ettiğini doğru duymalıyız. Yani 3 katlı binası olan bir insanın evini alıp 1 kat deniz manzaralı ev verip, cebinde evine ekmek götürecek parası yokken 100 bin lira da para istemek doğru değil. Biz vatandaşın formülünü bulacağız ve “evet” dediğini yapacağız" şeklinde konuştu.

"DOĞRU MODELLE SÜRECİ YÜRÜTMEK GEREK"

Toplantıda konuşma yapan KENTSEV Üyesi Erol Dalgıç ise 6"0 hektarlık kentsel dönüşüm alanını değerlendirdiğimizde 2981 sayılı kanuna göre Islah imar çalışmaları kapsamında oluştuğunu, 1/2/3 katlı yapıların yoğunlukta olduğunu ve ruhsatlı yapıların 30'u geçmediğini gördük. Burada alanın coğrafi yapısı göz önünde bulundurularak, sosyo-kültürel duruma önem verilmeli ve yapılaşma mümkün olduğunca sürdürülebilir, akıcı bir yöntemle geliştirilmelidir. Günümüz şartlarında kâr ve maliyet oranının değerlendirilerek planlamanın buna göre hazırlanması gerekir. Maliklerin taleplerini, genç nüfusun beklentilerini de karşılayacak düzeyde ama kentin alt veya üst yapılarına zarar vermeden, nüfusu artırmayacak bir yapılaşma modeli benimsenmesi gerekiyor" diye konuştu.

Plan önerilerinde vatandaşı mümkün olduğunca borçlandırmadan onların haklarını koruyacak şekilde yaptıklarını belirten Dalgıç, "Hem belediyenin hem vatandaşın hem de özel sektörün kazanabileceği, klasik düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerindeki gibi usüllerle ve piyasa şartlarında mutabık kalınabilecek metotlara uygun çalışma yapmalıyız. İnsanların aklını çok fazla karıştırmadan, doğrudan kat karşılığı sözleşmelerle müteahhit arsa sahibi ilişkisine göre yüzdelik dilimlerle uzlaşılabileceği, evimiz ne zaman biter, nasıl alabilirim gibi soruların doğrudan cevap bulduğu, bir yapı oluşturmamız gerekiyor. Bu modele muvaffakat usulü ile kentsel dönüşüm modeli diyoruz. Burada işin en başında problemler tespit edilir. Çalışmalar revize edilmek kaydıyla sorunlar çözülerek çalışma bir bütün olarak yürütülür. Alanın üzerindeki yapıların riskliliğinden dolayı aciliyet gerektiren bir dönüşüm modeli benimsiyoruz. Doğru bir model oluşturarak sürdürülebilir bir iş akışı içinde sürecin yürütülmesi gerekir" ifadelerini kullandı.