'Ev alırken dayanıklılık konusunda da değerlendirin' uyarısı

14 August 2020

Deprem ülkesi olarak bilinen Türkiye'de konut yatırımı yaparken bu durumun ön planda tutulması gerektiği ve konut tercihinde dayanıklılığın ilk kriter arasında olması konusunda yıllarca uzmanlardan uyarılar yapılıyor. Ancak konut piyasasının hareketli olduğu şu günlerde aceleci davranılarak bazı kriterlerin göz ardı edildiği belirtiliyor.

Hürriyet'te yer alan habere göre, Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Eğilmez, konut alan insanların önceliğinin farklı olabileceğinden bahsederek, "Genele baktığımızda konutun konumuna, hangi katta olduğuna, içinde kullanılan aydınlatmadan banyosundaki fayansına kadar birçok farklı noktaya dikkat edildiğini görüyoruz. Genel olarak, konut alacakların önceliğinin, estetik kaygılardan önce depreme karşı dayanıklı olup olmadığı olması gerekir" ifadelerini kullandı.

"UZMANDAN DESTEK ALINMALI"

Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi İzmir ve çevresinin de büyük depremlerin olabileceği fay hattı üzerinde yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Eğilmez, "Ev almak isteyenler, almayı düşündükleri konutları mutlaka depreme dayanıklılık yönünden de değerlendirmeli" diye konuştu.

Ev almak isteyenlerin yapının depreme karşı güvenliği karşısında bir uzmandan destek alabileceğini ifade eden Eğilmez, bunun yanı sıra uzman olmayan birinin yapacağı kontrolleri de aktardı.

"KAROT NUMUNESİ SORGULANMALI"

Özellikle 2000 yılından önce yapılmış bir binadan konut almak isteyenlerin dayanıklılık konusuna kuşkuyla yaklaşması gerektiğinden bahseden Özgür Eğilmez, "Böyle bir binadan konut almak düşünülüyorsa binadan alınan beton karot numunelerinin dayanımını ve bununla beraber donatının nervürlü mü düz mü olduğunun sorgulanması gerekiyor. Öncelikle binada kullanılan donatı düz ise o binadan konut almamalısınız. Beton dayanımının da standartlara uygun olmasına dikkat etmeniz gerekir" şeklinde uyarılarda bulundu.

BÖLGENİN ZEMİN DURUMU

Konutun bulunduğu bölgenin zemin durumu da oldukça önem taşıyor. Bu konu hakkında bilgilendirmede bulunan Eğilmez, "2018 Türkiye Bina Yönetmeliği kapsamında zeminler 6 sınıfa ayrılıyor. ZA-sağlam, sert kayalar; ZB-orta sağlam kayalar; ZC-çok sıkı kum, çakıl ve sert kil tabakaları; ZD-orta sıkı/sıkı kum, çakıl veya çok katı kil tabakaları; ZE-gevşek kum, çakıl veya yumuşak/katı kil tabakaları; ZF-deprem etkisi altında çökme ve potansiyel göçme riskine sahip zeminler (sıvılaşabilir zeminler). Burada en riskli zemin sınıfı ZF. Almayı düşündüğünüz konut ZF sınıfı sıvılaşabilir bir zemin üzerindeyse yeniden düşünmeniz gerekiyor. Yeni yapılan konutlarda sıvılaşabilir zeminler için çeşitli güçlendirme yöntemleri uygulanıyor. Ancak zemin güçlendirmesinin yapılıp yapılmadığından emin olmak, özellikle uzun yıllar önce yapılmış binalar için her zaman mümkün olmuyor" şeklinde konuştu.

GÖZLE YAPILACAK DEĞERLENDİRMELER

Bir binanın dayanıklılığı konusunda teknik sorgulamanın yanı sıra gözle de kontrol yapılabileceğinden bahseden Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Eğilmez, bu noktaları şöyle sıraladı:

- Rutubet kontrolü: Binaların bodrum veya zemin katlarını gezerek rutubet kontrolü yapılması gerekiyor. Rutubetli binaların kolon-kiriş donatılarının yıllar içinde paslanıp kesitinden alan kaybedebiliyor.
- Hasar kontrolü: Bir binanın kolonlarında, donatısında veya bütününde hasar olup olmadığı kontrol edilmeli.
- Bitişik binalar: Yan yana inşa edilmiş binalarda katlar aynı seviyede değilse yani bir binanın kat döşemesi diğer binanın iki kat döşemesinin arasına denk geliyorsa bu türden yapılara kuşkuyla bakılması gerekir.