İnşaat maliyetlerindeki artış sektörü etkiliyor
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından her ay oluşturulan ve sektörün son durumu hakkında bilgiler veren Hazır Beton Endeksi'nin Haziran 2021 dönemi raporu paylaşıldı.
Rapora göre, bu dönemde faaliyette gözle görülür bir iyileşme ve yukarı yönlü hareket belirlendi. Beklenti endeksinde bir önceki aya göre önemli değişikli görüldü. Bu endeks, eşik değerin üzerinde seyir izliyor. Güven endeksinde oluşan aşağı yönlü hareket ise tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs koşullarında yaşanan iyileşme ve ekonomik normalleşmeye rağmen inşaatta uzun süreli toparlanma için şartların henüz oluşmadığını sonucunu gösteriyor.
İNŞAAT MALİYETİNDE ARTIŞ YÜZDE 35'İ BULDU
Söz konusu rapor hakkında değerlendirmelerde bulunan THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, "İnşaat sektörü, faaliyetlerdeki hareketliliğe rağmen geçen yılın haziran ayına kıyasla daha yavaş yol almaktadır. Pandemi koşullarının etkisinin azalmasına rağmen başta inşaat maliyetlerindeki artış, konut fiyatlarındaki yükselme, döviz kuru ve faiz seviyesinin yüksek olması, inşaat sektörünün hızını kesmektedir" şeklinde konuştu.
İnşaat sektörünün son durumu ve ekonomi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Işık, "OECD'nin en son tahminlerine göre OECD ülkeleri içerisinde pandemiden en hızlı çıkacak olan 2. ülke Çin'den sonra Türkiye görünmektedir, ancak bu noktada inşaat sektörünün durumunun diğer sektörlerden farklılaştığının altını çizmek gerekmektedir. Rakamlara bakıldığında, diğer sektörlere paralel olarak inşaat sektöründeki cironun da artığı anlaşılmaktadır. Zira İnşaat Ciro Endeksi, üretime kıyasla daha fazla artmış görünmektedir. Bunun nedeni konut fiyatlarında ve inşaat maliyetlerinde ortaya çıkan yükseliştir. İnşaat maliyetlerindeki artışa paralel olarak konut fiyatları da yükseliş göstermiştir. Son bir yıldaki inşaat maliyetlerindeki artış yüzde 35'tir. Bir yandan yüksek faiz ile birlikte artan finansman maliyeti diğer yandan döviz kurundaki artışa bağlı ithal girdi maliyetlerindeki artış neticesinde ekonominin yükü ciddi şekilde yükselmiştir. Türkiye'nin yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru ve yüksek faiz sarmalından kurtulmadan sağlıklı bir büyüme yapısına kavuşması ve potansiyelini ortaya koyması beklenmemelidir" ifadelerini kullandı.