İzmir'de binaların güvenlik karnesi çıkarılacak

28 January 2021

30 Ekim 2020 günü Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen depremden sonra İzmir'deki yapı stoku gündeme geldi. Deprem sonrasında birçok ilçede yıkımlar meydana gelmişti. O tarihten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi, büyük dönüşüm hareketi başlattı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu'nun (BASİFED) genişletilmiş yönetim kurulu toplantısında yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulundu.

Sözcü'de yer alan habere göre, kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında konuşan Başkan Soyer, deprem konusuna ilişkin yapılacak çalışmalarda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılı bütçesinde 200 milyon TL'lik bir kaynak ayırdıklarını belirterek bu kaynak ile İzmir'deki yapı stokunun envanterini çıkarmak istediklerini ifade etti.

EKİP KURULDU

İzmir'de yaklaşık 800 bin binanın bulunduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Biz nihai hedef olarak tamamının deprem güvenlik karnesini çıkarmayı hedefliyoruz. İzmir'de yaşayan herkesin oturduğu bina, yaşadığı şehirle ilgili güven duygusunu netleştirmek istiyoruz. Deprem nedeniyle insanların kaygı yaşamasını istemiyoruz. O nedenle 160 civarında ekip kuruldu. Gelecek günlerde bu çalışmayı başlatacağız. Yapı kontrol laboratuvarını da kurma hazırlığı içerisindeyiz. Hedefimiz Bayraklı bölgesinden başlayarak tüm İzmir'in yapı stokunun envanterini çıkarmak" diye konuştu.

YERİNDE DÖNÜŞÜM İSTENİYOR

Kentsel dönüşümde uygulanacak yol haritasından da bahseden Başkan Soyer, kentsel dönüşümün yerinde dönüşüm olarak yapılabilmesini mümkün hale getirmek istediklerini dile getirdi.

Dönüşüm çalışmalarında binaların yıkımdan önceki haliyle yapılmasını istediklerinin altını çizen Başkan Soyer, "Çünkü şu anda binayı yıktığınız takdirde, yerine yeni bina yapmaya kalktığınız zaman mevcut imar mevzuatına göre en az yüzde 30 civarında imalat kaybınız oluyor. Bu da bölgede veya riskli binalarda yaşayanlar için çok ciddi bir hak kaybı anlamına geliyor. Bütün bunların önüne geçebilmek için çalışmalarımız sürüyor" ifadelerini kullandı.