İzmir'deki kentsel dönüşüme 'acil çözüm' çağrısı!
30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde ağır yara alan İzmir'in yapı stokunun durumu sorgulanır hale gelmişti. Bu tarihten sonra kent genelinde kentsel dönüşüme önem verilirken aradan geçen sürede dönüşüm çalışmalarında bazı anlaşmazlıkların olduğu görülüyor.
Milliyet'te yer alan habere göre, İzmir'de birçok konut projesi geliştiren Ege-Koop tarafından kentsel dönüşümde yetki karışıklıklarının son bulması konusunda acil çözüm çağrısı yapıldı.
YETKİ KİMDE OLMALI?
İzmir'de bilimsel katılımcı ve yetki karmaşasından uzak kentsel dönüşümüm hemen başlaması gerektiğini belirten Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, "Kentsel dönüşüm ile ilgili iki ayrı kanun var. Bu durum yetki sorunlarına neden oluyor. 5393 sayılı belediye kanununun dönüşüm ve gelişim alanı başlıklı 73. maddesi kapsamında dönüşüm çalışmalarının belediyeler tarafından yürütülmekte olduğunu söyledi. Ancak bu konudaki karar, merkezi hükümetin onayıyla yapılıyor. 6306 sayılı kanun ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na sorumluluk veriyor. Yeni yasal düzenlemeyle tek yetki acilen belediyelere verilerek, TÜİK verilerine göre İzmir'deki 313 bin binanın zaman geçirmeden dönüştürülmesi hayati önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Bazı bölgelerde uygulanan imar artışlarının sorunu çözmeyeceği gibi haksızlığa sebep olacağını da belirten Aslan, "İzmir'de 2050'ye kadar nüfusun 8 milyona çıkacağı öngörüsüyle, dönüşüm sosyal ve kültürel boyutları da dikkate alınmalı. Tecrübe, bilgi, birikim, uygulama dirayeti gerektiren çalışmada, belli bölgelerin; jeolojik, demografik, sismik, sosyolojik, ekonomik vb analizleri yapılarak; halkın taleplerine cevap verebilecek bir dönüşümün gerçekleştirilmesi şart. Vatandaşı yerlerinden etmek değil, kent dokusuna uygun, depreme dayanıklı yaşanabilir alanlar yaratıp huzur içinde yaşamalarını sağlayacak bir kent oluşturmalıyız" diye konuştu.
"HER İKİ KONUTTAN BİRİ RİSKLİ"
İzmir'deki yapı stokundan bahseden Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, "İzmir'de yaklaşık her iki konuttan biri imar kanununa aykırı kaçak konutlardan, riskli ve depreme dayanıksız yapılardan oluşuyor. İmar affında İzmir, 811 bin 452 konutla birinci oldu. Geçtiğimiz yılki deprem, İzmir'deki konut stokunun güçsüz olduğunu gösterdi. 30 saniyelik sarsıntının sosyal hayatımıza etkisinin yıllarca süreceğini gördük" şeklinde konuştu.