Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu: Depremin çaresi kentsel dönüşüm

17 August 2017

Marmara Depremi’nin yıl dönümü için açıklama yapan Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Depremin tek çaresinin kentsel dönüşüm olduğunu vurguladı. Kentsel dönüşümde dört yıllık bir deneyimle Devlet tarafından tüm hazırlıkların yapıldığını ve Eylül'den itibaren yeni yaklaşım ve modellerle kentsel dönüşümün çok hızlanacağını belirten Öngören, 2018 yılının kentsel dönüşüm yılı olacağını söyledi.

Öngören, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde 15 bin vatandaşın hayatını kaybettiğini, 24 bin kişinin yaralandığını ve sakat kaldığını hatırlattı. Ayrıca 90 bin konut – işyerinin yıkıldığını veya hasarlandığını, depremin ülke ekonomisine 15 milyar dolarlık bir zararı olduğunu, ekonominin bir yıl içerisinde yüzde 10 küçüldüğüne değinen Prof. Dr. Öngören “17 Ağustos 1999'da kötü bir sınav verdik ama beş yıl içinde bu dersi geçeriz ” diye ekledi.

Kamu ve özel sektör işbirliği ile 2012 yılı sonundan itibaren ‘deprem odaklı kentsel dönüşüm’ çalışmalarında olumlu bir algı oluşturduklarını söyleyen Öngören, “Kentsel dönüşümle depremde can ve mal güvenliğini sağlamanın yanı sıra devraldığımız doğayı daha iyi bırakabileceğimiz; düzenli, sağlıklı, yeşil ve güzel şehirler oluşturabileceğimiz bir fırsat oluştu” ifadelerini kullandı.

 “BİNA YERİNE MAHALLE DÖNÜŞÜMÜ YAPIYORUZ”

Bina dönüşümü yerine mahalle odaklı dönüşümü hayata geçirdiklerine değinen Öngören, riskli binaları tek tek dönüştürmenin yerine etap etap mahalle bazlı ve riskli alanlarda yapılan dönüşüm çalışmalarıyla, bir yanda evleri yenilenirken diğer yanda yeşil alanları, spor salonları, bisiklet yolları, meydanları, sosyal ve kültürel yapıları ile içinde insanların mutlu olduğu mahalleler, semtler oluşacağını; yeni şehircilik anlayışıyla konut alanlarının yanına iş merkezleri ile teknoloji merkezlerinin yapılmasıyla halkın yaşadığı yerde çalışmasıyla ulaşım sorununun çözüleceğini; 50 yıllık kötü yönetim birikimiyle oluşan çarpık kentleşmenin de ortadan kalkacağını dile getirdi.

 “KENTSEL DÖNÜŞÜMDE FİNANSMAN ZORLUĞU YOK”

Yaklaşık 7 milyon konut ve iş yerinin yenileneceği kentsel dönüşümde finansman zorluğu olmadığını ifade eden Öngören, “Bu mali kaynaklar Devlet, vatandaş ve gayrimenkul sektörü işbirliği ile hazırlanır. Devlet açısından vatandaşın can güvenliği en önemli konudur, Devletimiz bunun bilincindedir; halkımız evlatlarının canı için ya biraz borçlanarak veya metrekare tartışmasını bir tarafa bırakarak gerekli fedakârlığı yapacaktır; Gayrimenkul ve İnşaat Sektörü ise kentsel dönüşümün bir seferberlik olduğunun bilincinde olup, bu iş yapma yöntemine alışmıştır. Bu sebeple toplumun her kesimi "feda"ya hazırdır” şeklinde konuştu.

Özel iletişim vergisi ve zorunlu deprem sigortası (DASK) paralarının bu yıldan itibaren kentsel dönüşüm için kullanılması gerektiğine inandığını belirten Prof. Dr. Öngören “Siyaset ve ekonomi öncelikler belirleme işidir. Deprem ve can güvenliği için binaların ve şehirlerin yenilenmesi kanaatimce en öncelikli konudur. İnsanın canı tehlikede ise, yolların, eğitimin, elektriğin, işinin önemi kalmaz. Bu yüzden ülkenin mali kaynaklarının deprem öncelikli olarak kullanılacağına inancımız tamdır. Evet, Depremi önleyemeyiz, ama deprem amaçlı getirilen vergi ve sigorta primleri ile depreme konu gayrimenkulden toplanan kaynakların kentsel dönüşümde kullanılmasıyla binalarımızı hızla yenileyip, sevdiklerimizi ve ülkemizi depremin zararlarından koruyabiliriz” dedi.

YENİ MODELLERLE 2018 DÖNÜŞÜM YILI OLACAK

Yıl içinde düzenlenen ‘Şehircilik Şûrası’sında belirlenen ilkeler doğrultusunda, kentsel dönüşüm ve sağlıklı şehirler oluşturma konusunda Devlet'in tüm kuralları Eylül'den itibaren değiştireceğini söyleyen Profesör Öngören, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin açıklamalarıyla teyit edildiği üzere dönüşümün mali yükünün ağırlıklı olarak Devlet tarafından üstlenileceğini, Devletin parasal kaynakları belirlediğini, yeni yaklaşım ve modellerle 2018 yılının kentsel dönüşüm yılı olacağını söyledi.