Konut finansmanda katılım modelinde artış yaşandı
Konut alımında farklı modeller uygulayan katılım bankalarının gayrimenkul finansmanındaki payı yüzde 7'lere yükseldi. Söz konusu katılım bankaları, konut alacaklara diğer bankalardan farklı modellerle destek sunuyor. Ev sahibi olmak isteyenlere doğrudan kredi vermeyen katılım bankaları; ya konutu satın alıyor, kredi kullanan kişiye kiralıyor ya da konut alımına doğrudan ortak oluyor. Bu işleyiş modeliyle hareket eden katılım bankaları temsilcileri, konut finansmanında hem diğer bankalara göre farklı yöntemler uyguladıklarını hem de gayrimenkulün finansmanını sağlayarak ticaretin içerisinde yer aldıklarını belirtiyor.
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, gayrimenkul pazarında katılım bankalarına her geçen gün ilginin arttığını, her kalemde olduğu gibi gayrimenkul alanında da katılım bankalarının payının büyüdüğünün altını çizdi. Göktaş, “Katılım bankaları bankacılık sektöründen yüzde 5'lik pay almakta iken, konut finansmanında sektördeki payı yüzde 7'lerde. Bu payın gelecek dönemlerde kamu katılım bankalarının büyümesi ve yeni kamu, özel katılım bankalarının da sektöre dâhil olması ile birlikte ivmelenerek yükseleceği kanaatindeyim” dedi. Katılım bankalarının gayrimenkul finansmanında kullandığı yöntem hakkında bilgi veren Göktaş, şöyle konuştu: “Katılım bankalarının gayrimenkul finansmanı sağlarken kullandığı temel yöntem murabahadır (satıcı tarafından maliyet fiyatı ve kar oranı açıklanan satış). Murabahanın krediden farkını en sade şekilde anlatmak gerekirse; müşterilerimize gayrimenkul satın alması için herhangi bir borç vermiyoruz. Tarafımızdan vekâlet verilen müşterimiz, bizim adımıza gayrimenkulü alıyor. Akabinde üzerine kar payımızı ilave ederek müşterimize gayrimenkulün vadeli satışını yapıyoruz. Böylece gayrimenkulün finansmanını sağlayarak ticaretin içinde yer alıyoruz” dedi.
Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku ise “Çalışma prensibimiz gereği müşterilerimize doğrudan para vermiyor, reel ekonomi ve varlık temelli finansman sağlıyoruz” dedi. Utku, “Gayrimenkule finansman sağlarken geri ödenmeme durumunda katılım bankaları nasıl bir yol izliyor?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Finansman sağladığımız müşterilerimize geri ödeme konusunda bütçelerine uygun bir yapılandırma ve ödeme takvimi çıkarıyoruz. Tüm tedbirlere rağmen müşteri tarafında beklenmedik durumlarda geri ödeme planı aksayabiliyor. Bir yaptırım mekanizması var. Buradaki ek ödemeleri, kesinlikle fon havuzumuza aktarmıyor ve başka ticari işlemlerde değerlendirmiyoruz. Ayrı bir havuzda toplanan bu paraları sosyal sorumluk projelerine aktarıyoruz” şeklinde konuştu.
"FAİZ ÖDEMESİ İSTEMEYENLERE ALTERNATİF"
Utku, gayrimenkul sertifikaları konusuna da değinerek, bu sayede küçük yatırımcıların büyük projelere ortak olurken, inşaatçıların da finansmana erişebildiğini dile getirdi.
Utku, “Bir diğer önemli özelliği de kamu veya özel sektörün gerçekleştireceği kentsel dönüşüm projelerinde yeni bir finansman yöntemi olmasıdır. Böylece gayrimenkulde yepyeni bir dönem başladı. Bu yöntem; kredi kullanmak ya da faiz ödemesi yapmak istemeyen tüketiciler için de bir alternatif oldu” diye ekledi.
"MODELLER BANKACILIKTA OLMAYAN YÖNTEMLER"
Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, katılım bankalarının gayrimenkul finansmanında sağladığı avantajlar hakkında şu ifadeleri kullandı; “Bankacılık hizmetlerimiz dışında murabaha, mudaraba gibi finansman sağlama yollarımız mevcut. Kredi verme mekanizmalarımız esas itibari ile üç tip, yani üç temel model var. Finansmanı alım satım şeklinde yapıyoruz. Mesela bir müşterimiz borcunu ödesin diye kredi veremiyoruz veya her hangi bir mal almayacak, sadece bir kenara koyacak diye kredi veremiyoruz. Ne yapması lazım? Mal alıp, satması lazım; yani, malın alımına finansman sağlayabiliyoruz. İkincisi, müşteri adına biz satın alıyoruz, mal bizde kalıyor ve onu kiralıyoruz, finansal kiralama yapıyoruz. Üçüncüsü, doğrudan ortak oluyoruz. Hiçbirini bankacılıkta bulamayacağınız modeller bunlar. Konvansiyonel bankalardan model olarak çok farklıyız, hem fon toplarken farklı hem de kullandırırken farklı. Gayrimenkul tarafında, alım satım yönetimini yani murabaha yöntemini kullanıyoruz. Müşterilerle olmasa bile, inşaat firmaları ile ortak kar/zarar projeleri geliştiriyoruz.”
"GAYRİMENKUL SERTİFİKASI KATKI SUNACAK"
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş ise son dönemde gündeme gelen gayrimenkul yatırım sertifikasına da söyleyerek; “Gayrimenkul sertifikaları, küçük yatırımcılara da hitap eden faizsiz bir sermaye piyasası aracı olduğundan dolayı ülkemiz için faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu ürün bir inşaat projesine topraktan girmek veya kaba inşaat halindeyken satın almak gibi avantajları, likit bir menkul kıymet olarak tüm yatırımcılara sağlıyor. Ev alma imkânı olmayan küçük yatırımcıların da metrekare bazında gayrimenkul yatırımı yapabilecek olması önemli bir gelişme. Gayrimenkul sertifikalarında yatırımcının kâğıtlarını değerlenince ikinci el piyasalarda satma veya yeterince kâğıt biriktirerek konutu satın alma imkânı var. Vakıf Katılım olarak, önümüzdeki dönemde, gayrimenkul sertifikalarının faizsiz sermaye piyasalarının önemli ürünlerinden biri olacağını ve sektörün büyümesine önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.