Müteahhitler yeni yıla umutla bakıyor

23 December 2021

İnşaat ve gayrimenkul sektörü temsilcilerinin katılım gösterdiği Dünya Emlak Zirvesi'nde geride bırakmaya hazırlandığımız 2021 yılı değerlendirilirken gelecek yıl beklentileri de dile getirildi.

Dünya'da yer alan habere göre, inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin son 15- 20 senede ekonominin en önemli aktörlerinden biri olduğuna, büyüme ve istihdama çok büyük katkı sağladığına değinen Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas, son 3 yılda yaşananları sektör açısından değerlendirdi.

"ÜRETİM YARI YARIYA DÜŞTÜ"

Yaşanan zor süreçte konut üretiminin düştüğüne dikkat çeken Elmas, "Parayı betona gömdük şeklinde süre giden olumsuz söylemin aksine ihtiyaç kadar, belki ihtiyacın biraz üzerinde üretim yaptık. Milli gelir içindeki payımız yüzde 5,5'lar seviyesinde. En yüksek 2016, 2017'de yüzde 8,5'lara kadar yükselmişti. Sonra yine geriledi. 2018'den itibaren küçülmeye girdik. Çünkü o dönemde de bir kur şoku yaşandı ve sektör çok olumsuz etkiledi. Sonra Merkez Bankası politika faizinin yüzde 24'e yükselmesi, kredi faizlerini ve dolayısıyla satışları olumsuz etkiledi. O dönemde arz fazlasıyla yakalandık. 2018, 2019 sektör için bu nedenle ağır geçti. 2019 sonundan itibaren toparlanmaya başlarken, bu defa da COVID-19 salgını ile dalgalı bir piyasa yaşadık. 2021'de ise son aylardaki kur şoku malumunuz. Bu kur şoklarının dışında çok ağır bir maliyet fiyat şoku da yaşanıyor. Salgının etkileri yavaşlamaya başlayınca, aşı ile salgının bitmesi yönünde umutlar artınca talep patladı ve her şeyin fiyatı yükseldi. Maliyetlerde müthiş artışlar görüldü. İnşaat sektörünün kullandığı ürünlerde dolar bazında 2 ya da 3 misli artışlar söz konusu. Özetle çok ağır 4 yıllık bir süreç geçirmiş oldu sektör ve konut üretimi yarı yarıya düştü" ifadelerini kullandı.

"BU ZORLUKLAR DA GEÇER"

Türkiye'nin ekonomi tarihinde çok büyük krizler ve zorluklar olduğuna dikkat çekerek son zamanlarda yaşanan küresel ve yerel zorlukların onların yanında hafif kaldığını belirten Artaş inşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, "1977'de kurduğum şirketimle 1979'da ilk krizimi yaşamıştım. Vatan Caddesi'nde emniyet binasının olduğu yer demir tevzii deposuydu. İnşaat ruhsatımızla gider, 10 ton demir için para yatırırdık, sonra da bize demir verirlerdi. Biz de inşaata devam ederdik. Bugüne kadar ülkemiz çok zor şartlardan geçti, biz ne badireler atlattık. Bu zorluklar da geçer. Ben hiç karamsar değilim, karamsar olmamızın hiçbir anlamı yok. Dimdik ayakta olmalıyız, tabii ki zarar da etmememiz gerekir. Fiyatlarımızı güncelleyip üretime devam etmeliyiz. Özel sektör olarak ayakta kalmamız için başka çaremiz yok. Benim tek üzüldüğüm şey imkânı olmayan dar gelirli vatandaşı ev sahibi yapamıyoruz. Çünkü maliyetler çok yükseldi. Yoksa şu anda da projelerimize üst gelir grubundan çok talep var. Daha yeni proje satışa çıkardık, 5-6 günde 1000 daire sattık ama dar gelirli alamıyor" diye konuştu.

Deprem riski nedeniyle kentsel dönüşümün hız kazanması gerektiğinin altını çizen Çetinsaya, "Bence en önemli meselemiz deprem riskidir. Kentsel dönüşümde ülke olarak mesafe alamadık. Devlet her şeyi yaptı. Ben Bakan Bey'e, 'Sayın Bakanım yıkım kararı alınıyor ama ruhsat alırken ittifak arıyorsunuz. Bunu yapmayın' dedim. Üçte bir vatandaş razı gelmemişse bana ‘yürütmeyi durdurma kararı' çıkmasın mahkemeye sadece yer tespitlerinde sıkıntı varsa gitsin. Bir sürü insan kentsel dönüşüme girdi. 300 daireli yerle anlaştı, sonunda bir tanesi imza vermedi, işler tıkandı. Sen 'ruhsat için tam ittifak alman lazım' dersen belediye ruhsat veremez. Neden ittifakla olmak zorunda? Aksi durum Anayasa'ya aykırı, vatandaşın biri çıkıyor ‘bana 1 milyon dolar ver imzayı atayım' diyor. Herkes müteahhidi soyulacak adam görüyor. Benim önerim, kentsel dönüşümde ilçe belediyeler arada olmalı. Ben dönüşüm ihalesini ilçe belediyesinden almalıyım. İlçe belediyesi de bundan yüzde 2 pay alsın. Başkanlara söylüyorum ama onlar da vatandaşı karşısına almak istemiyor" ifadelerini kullandı.