TMMOB’den Üçüncü Havalimanı Uyarısı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Üçüncü Havalimanı inşaatının İstanbul Boğazı'na zarar vereceği konusunda yetkilileri uyardı.
Hazırlanan kanun taslağıyla yönetmelik çıkarma izni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçirilmesi planlanan TMMOB’den, yapımı süren Üçüncü Havalimanı için uyarı geldi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, İstanbul’a yapılacak Üçüncü Havalimanı için 2.5 milyar metreküp dolgu yapılacağını belirterek, “Bu miktar İstanbul Boğazı’nı doldurur” uyarısında bulundu. Dolgunun yağmurun yeraltı suyuna karışmasını engelleyeceğini söyleyen Bozoğlu, “İstanbul susuz kalacak, domuzun kente girmesinden beter durumlar yaşanacak” dedi.
''ÇED RAPORUNDA YER ALMIYOR''
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın, “Sahanın 4’te 3’lük bölümün bataklık olduğunu görüyoruz. Bataklığın kurutulması için özel kauçuk malzemeden oluşan ‘mebra drain’in toprağa gömülmesi yöntemini kullanıyoruz” sözlerini hatırlatan Bozoğlu, “Bataklığı kauçukla kurutacaklarsa bunu niye ÇED raporuna yazmadılar?” diye sordu. Kauçuk malzeme kullanılmasının ÇED raporunda yazması gerektiğini belirten Bozoğlu, alana 2.5 milyar metreküp toprak dolgu yapılacağını hatırlattı.
Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu yazmamaları ÇED raporunun sağlıklı hazırlamadığını gösteriyor. Bu dolgu malzemesi Kanal İstanbul’dan alınacaktı. Bu dolgu miktarı İstanbul Boğazı’nın tamamını dolduracak miktara denk gelir. Ancak Kanal İstanbul’un yapılıp yapılmayacağı bile belli değil. Terkos Gölü’nü, İstanbul’un su kaynaklarını yok edecek bir proje. Bu gerçekleri gözardı etmek için bataklık yaklaşımından hareket ediyorlar. Zemin çok kötü, kumul bir alan. Doğal güzelliğin olmadığını söylemek için nasılsa bataklık yaklaşımını yerleştirmeye çalışıyorlar. Ağaçları kesecekler, bu çevresel etkiler yaratacak. Ekosistem dengesi bozulacak. Üçüncü Köprü’de domuzlar kente girmişti ama bundan daha beter olacak. 2.5 milyar metreküplük hafriyatı o doğal alanın üzerine beton olarak yapılması yağan yağmurun yeraltı suyuna karışmasını engelleyecek. Ayrıca bataklık olduğu için daha fazla dibe inmek zorunda kalacaklar. Sondajlar daha fazla olacak. Bu da yeraltı ve deniz ekosisteminin daha fazla etkilenmesine neden olacak”
Kaynak : Hürriyet