Deniz İstanbul Cazibe Merkezi Olacak
1,5 milyar dolarlık büyük bir yatırımla faaliyete geçirilen ve İstanbul’un Marina’ya sahip tek kasabası olan Deniz İstanbul Keleşoğlu Holding imzası taşıyor. Son günlerdeki gelişmeler ise bu bölgenin cazibe merkezi haline geldiğini gösteriyor.
Uzun yıllardır inşaat sektöründe önemli işler başarmış bir şirket olan Keleşoğlu Holding, önümüzdeki günlerde İstanbul’un en önemli sınır kapılarından birine sahip olmuş olacak.
PROJE HUDUT KAPISI İLE DAHA HIZLI YÜKSELECEK
Ülkeye tekne girişlerinin sağlaması planlanan bu hudut kapısının, marina olması sayesinde nitelikli turistin ilk ayak bastığı yer Deniz İstanbul olacak. Keleşoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Keleş’e göre, turistlerin İstanbul ve ülkemiz hakkında ön izlenime sahip olacakları yerin bu kasaba olması oldukça akıllıca bir adım olacak. Bu sayede daha kaliteli ve modern bir izlenim bırakılacak ve devamlılığı sağlanmış olacak.
Marina, hudut kapısı olduktan sonra proje alanı içinde bulunan gayrimenkuller ve işletmeler fazlasıyla değer kazanacak. Ziyaretçi sayısı artacağı için de oteller kısa sürede dolacak ve canlı bir sosyal ortam oluşacak. Bu ayrıcalık, hem projeye hem de İstanbul’un yabancı turistler üzerindeki imajına katkı sağlayacak.
ARZ VE TALEP ARASINDA BİR DENGESİZLİK VAR
Planlı bir ilerleme kaydettiklerini belirten Keleş, sektörün altın günlerini geride bıraktığını ve arz talep dengesinin bozulduğunu belirtti. Bu durumun sektörü paniğe ve daha dikkatli adımlar atmaya ittiğini söylerken, projeyi gerçekleştirdikleri alanda geniş çaplı bir yaşam alanı kuracaklarının altını çizdi. Projenin tamamlandığında sahip olacağı; hastane, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri, barınma alanları, spor kulübü ve eğlence mekanları ile daha önce böylesi görüşmemiş bir işe imza atılıyor.
GAYRİMENKUL FİYATLARI UÇUYOR
Proje alanının %70’ten fazlası, yeşil alanlardan oluşuyor, bu cazibe merkezi doğa ile iç içe, kaliteli bir hayat sürme imkanı veriyor. Birbiri içine girmeyen ve az katlı konakları ile birçok bölgeye örnek olacak kasaba, Amerikalıların yaptığı tasarım, yerleşim ve imar planlarıyla dikkat çekiyor. Projede yer alan mülklerin metrekare fiyatları 7.000 TL ile 10.000 TL arasında değişirken, Mercan Etabı’nda rakamlar 395 bin TL’den başlayıp, daha değerli konumda bulunan Marina Villaları’da 12 Milyon TL’ye kadar çıkabiliyor.
Deniz İstanbul’da yaşayanların, tüm ihtiyaçlarını dışarıdan bağımsız bir şekilde karşılayabilmesi için incelikle tasarlanan bu proje, hiçbir eksiği kalmaması adına konunun uzmanları tarafından tarafından uzun süredir değerlendiriliyor. Proje içerisinde bir de denize girilebilecek, sadece hijyen bakımından değil; güvenlik bakımından da son derece yetkin bir kumsal bulunuyor.
ÖNCELİK YERLİ TURİST
Keleşoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Keleş’e göre, yabancı yatırımcının projeye ilgisinin arttırılması için birtakım önlemlere gidilmesi gerekiyor. Keleş, geçmişte oldukça düşük olan ve son zamanlarda yavaş yavaş artan yabancı yatırımcı ilgisinin, vatandaşlık bedelinin 1 milyon TL olması sebebiyle büyük bir sıçrama yapamadığını düşünüyor. Ve bu sıçrama yakalanamadığı için öncelikli hedefin yerli turist olduğu ve bu sayede işleri daha rahat yürütülebileceğini belirtiyor. Öyle ki proje sonunda nitelikli yatırımcıların %70inin yerli turist olacağı öngörülüyor. Bu da tanıtım çalışmasının büyük bölümünün yerli turiste yönelik olması gerektiğini ortaya koyuyor.
Keleş’e göre, vatandaşlık bedeli 300.000 dolara çekilmeli ve sektöre can verilmeli. Bu sayede daha fazla yatırımcı çekilerek, sıcak para akışı ile başarı elde edilebilir. Bu adımın hem şehir hem de ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlayacağı ortadadır. Hedef sadece konut satmak değil, konutla birlikte sattığımız hizmetler ile daha büyük bir para akışı sağlamaktır. Bu fikrin dayanağı, ülkemizden gayrimenkul alan bir yabancı yatırımcının ev eşyasını da teknik hizmetini de yine ülke içinden sağlayarak ekonomiye destek vermesidir.
STOKLAR YAVAŞ YAVAŞ ERİTİLMELİ
Keleş faaliyette olan ve önümüzdeki yıllarda bitirilmesi planlanan projelerinden bahsederken, stokları yavaş yavaş eritmenin en doğru karar olacağını söylüyor. Arzın talebi aştığı noktada, piyasa dengesinin bozulduğunu belirten Keleş, meslektaşlarına böyle girişimlerde bulunmanın yanlış olduğunu, önemli olanın yeteri kadar arz sağlamak ve geleceğe sağlam adımlarla ilerlemek olduğunu belirtiyor.