Özhaseki: Fay hattı Adalar’ın önüne kadar geldi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, hız kesmeden devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları ve beklenen Marmara depremiyle ilgili açıklama yaptı. Özhaseki, fay hattının Adalar'ın önüne kadar geldiğini ve 2030'a kadar İstanbul'da çok ciddi bir deprem olacağını söyledi.
“KUZEY ANADOLU FAY HATTI ADALAR SEGMENTİNE DAYANDI”
Bakan Özhaseki, "Hele hele İstanbul için hocaların ortak görüşü, Kuzey Anadolu Fay Hattı geldi, boğazlarda Adaların önünde bekliyor. 'Adalar segmenti' deniyor. Adalar segmentinde belli sürelerde olan depremselliğe baktığımızda doğrusu 2000'li yılların başında süre de dolmuş gibi gözüküyor. Hocaların ortak ittifak ettiği, bir iki kişi istisna koymuşlar süreyi daha uzun veriyorlar ama genelinin söylediği şu, 2030'a kadar İstanbul'da çok ciddi bir deprem olacak” dedi.
Ayrıca beklenen depremin büyüklüğünün de 7 ve üzerinde olmasının öngörüldüğünü belirten Özhaseki, İstanbul'un özellikle sahil kesiminde 2000 yılından önce inşa edilen 3-4 katlı yapıların buna hazır olmadığını da kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ve Meclis’te yapılan bir çalışmanın neticesinde ilk etapta 600 bin riskli bağımsız birimin göründüğünü ifade eden Özhaseki, "Allah korusun, bunun yıkılması demek, hafif-orta hasarlıları söylemiyorum, bunun olması demek bir kere tamamıyla şehrin çökmesi, altyapının gitmesi demek. Binlerce insanın o evlerin altında can vermesi demek” diye ekledi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRMAMIZ LAZIM”
Prof. Dr. Celal Şengör'ün böyle bir deprem karşısında Türkiye'nin bağımsızlığının gideceğini söylediğine de değinen Özhaseki, "Ben katılıyorum. Hasarı ölçüyorum, 100 milyar dolar civarında. O zaman bir an önce bizim bu gerçekleri bilerek hareket edip kentsel dönüşümü hızlandırmamız lazım. Adı kötü, amiyane tabirle herkes gıcık kaptı bundan, 'rantsal dönüşüm' denildi, bir şey denildi” dedi.
Bakan Özhaseki, kentsel dönüşümde kötü uygulamalara örnek olarak belediyelerin, mahalle dönüşüme girdiği zaman yoğunluğu bir yerine iki yaparak ve birini müteahhide birini de vatandaşa verip çözmeye çalışmasını işaret etti. Bu noktada sosyal donatı, altyapı, yeşil alan ve otoparkın hesaplanmadığını söyleyen Özhaseki, bu durumda İstanbul'un nüfusunun da iki misline çıkacağını da aktardı.
Özhaseki, bina bazlı dönüşümlerde örneğin İstanbul'daki Bağdat Caddesi'nin rant yüksek olduğu için iki kat üste konularak dönüştüğünü ancak yoksul vatandaşların oturduğu yerlerin ise dönüşmediğini sözlerine ekledi.
“ALAN BAZLI DÖNÜŞÜME GEÇMEMİZ LAZIM”
Şimdiye kadar kentsel dönüşüm çalışmalarında bu tür hataların yapıldığını belirten Özhaseki sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Biri de yasadaki boşluklardan; öyle davalar açılmış ki o davalar da bir sürü engelleme aracı olmuş. Ben arkadaşlardan şu ana kadar Türkiye çapında ne kadar alanı ve kaç konutu ilgilendiren bir çalışma olduğunu sordum; 1 milyon 100 bin. Gerçekleşme oranı ne? Bina bazlılarda yüzde 76, alan bazlılarda yüzde 11-12. Alan bazlılarda tıkanıyoruz. O zaman bizim yapmamız gereken doğru bir şekilde bu işi yeniden planlamak. 5 sene içerisinde eksiğimizi fazlamızı gördük. Hatamızı da anladık, iyi olan yönlerini de gördük. O zaman bundan ders alarak bizim yeni bir planlamaya geçmemiz lazım.
Bina bazlı dönüşümlere biraz frene basıp alan bazlı dönüşüme geçmemiz lazım. Alan bazlı dönüşüm yapılırken her türlü sosyal donatı hesaplanıyor. İşte yeni planlamalarda, her arkadaşın belki de ittifak ettiği bir konu, mahalle konseptine geçilmesi. Mahallenin bir merkezinin, sokaklarının olması, esnafa gidip gelirken selam vermek, komşuların birbirini bilmesi, hatır sorması. Çok yüksek yapılardan vazgeçilmesi, altyapısının düzgün bir şekilde konulması."
Bakan Özhaseki, son olarak şehircilikte "akıllı, yeşil şehirler" gibi yeni kavramların da oluştuğuna dikkat çekerek, tüm bunların içinde yer aldığı yasal çalışmanın ilerleyen günlerde ortaya çıkacağını kaydetti.